Geçiş dönemlerinde çocuk ve yetişkin beslenmelerine dikkat!

Yaz ayları biterken mevsim geçişlerinden dolayı ortaya çıkan bahar yorgunluğu nedeniyle çocuk ve yetişkinlerde beslenme sorunlarına değinen Diyetisyen Semira Avcı, geçiş dönemlerinde bağışıklık sisteminin zayıflaması hastalıklara yol açabileceğini söyledi.

Doğru beslenmenin insan sağlığı için son derece önemli olduğu uzmanlar tarafından sürekli tekrar edilen bir durumdur. Fakat mevsim geçişleri, iş yoğunluğu, yanlış ve dengesiz beslenme, egzersiz eksikliği, okul dönemindeki çocuklarda ve yetişkinlerde yetersiz beslenme ya da aşırı beslenme beraberinde hastalıklara yol açabiliyor.

Urfa Değişim mikrofonlarına konuşan Semira Avcı, mevsim geçişlerinde baharatların fazla kullanımı mide rahatsızlığına neden olurken bunun doğru kullanımında ise sindirim sistemine faydası olduğunu, yanlış yeme alışkanlıkları insanlarda obeziteye yol açabileceğini söyleyerek “İnsanlar bize geldikleri zaman biz kişinin fiziksel özelliklerini, kilosuna, boyuna ve fiziksel aktivite derecesine göre bir beslenme programı hazırlıyoruz” dedi.

 DALGINLIK VE YORGUNLUK GİBİ DURUMLARDA İŞTAHLARDA ARTMALAR OLUR

Geçiş dönemlerinde vücudun kendisini kışa hazırladığını ve bu dönemdeki değişiklikler insanlarda beslenme sorununu ortaya çıkardığını dile getiren Diyetisyen Semira Avcı “Sonbahar aslında bir geçiş dönemidir. Buna vücudun kendisini kışa hazırlamasını da diyebiliriz. Bağışıklığın zayıflaması, bayram ve tatillerden dolayı kilo alımları oldu. Bundan dolayı sonbahar biraz sıkıntılı geçebiliyor. İş yükünün artması, soğukların tekrar geri gelmesi ile oluşan stres, dalgınlık ve yorgunluk gibi durumlarda iştahlarda artmalar olup ani yeme atakları gelişebiliyor. Yetişkinliklerde ve çocuklarda yapılan küçük değişikliklerle olumlu geri dönüşler sağlanabilir.

HASTALIKLARA DAVETİYE AÇAN BİR DÖNEM

Bu geçiş dönemlerinde doğru beslenme ve diyet programı ile insanların bu dönemi kolay atlatabileceğini söyleyen Avcı, “Tabağınıza her besin grubundan bulundurmaya çalışın. Diğeri ise insan vücudu gün içinde 50 tane besine ihtiyaç duyuyor. Karbonhidrat, protein, yağ dengesi kurduktan sonra bu şekilde bir beslenme programı yapılabilir. Bağışıklıkların zayıflaması ile hastalıklara davetiye açan bir dönem olabiliyor. Vücut direncinin arttırmak için A, C, E vitaminleri ile çinko magnezyum selenyum gibi minarelerin kullanılması gerekiyor.

SİGARA İÇENLER İKİ KAT C VİTAMİNİ TÜKETMESİ GEREKİYOR

 Aynı zamanda Omega 3, Omega 9 gibi yağ asitleri kullanabilmeleri gerekmektedir. Vücudu toksinlerinden temizlemek için gün içerisinde ihtiyaç duydukları su miktarına gidermeleri gerekiyor. Sigara içen bireylerin sigara içmeyenlere göre iki kat C vitamini tüketmesi gerekiyor. Bu dönemde Lifli beslenmelere dikkat edilmesi lazım. Onun dışında doğru bir egzersiz programıyla en azından sonbahar dönemi biraz daha rahat geçirmiş olabilecekler” dedi.

ÇOCUĞU BAŞARIYA GÖTÜREN ADIMLARDAN BİR TANESİ DOĞRU BESLENMEDİR

Okulların açılmasıyla ile bu dönemde okula giden çocukların beslenmesine dikkat edilmesi gerektiğine değinen Semira Avcı “Yeni eğitim öğretim yılı da başlayacak ve ile bu dönemde beslenme programını çok merak ederler. Çocuğu başarıya götüren adımlardan bir tanesi ise doğru beslenmedir. Çünkü aç kalan çocuklarda; dikkat dağınıklığı, odaklanamama gibi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Her yaş grubunda olduğu gibi bu yaş grubunda da en önemli öğün kahvaltı oluyor. Aileler çocuklarına muhakkak kahvaltı yaptırması gerekiyor. Çünkü çocuk okula gittiğinde okuldaki yemekleri beğenemeyebiliyor beğenmediği için tüketmiyor. Tüketmediği için de ya paketli gıdalara yöneliyor ya da hiçbir şey yemiyor. Durum böyle olunca da çocuk akşam eve geldiğinde bir anda yemeğe saldırabiliyor.  Mide kapasitesinin üstünde olduğu için yemekten sonraki performansını etkileyip ders çalışmasına engel olabiliyor.  Ailelere benim tavsiyem saklama kaplarına badem, fıstık ve ceviz gibi kuruyemişler, kuru meyveler, taze meyve, süt ve yulaflı bisküviler çocuğun beslenmesine koyabilirler” açıklamasında bulundu.

BAHARATLAR DOĞRU TÜKETİLDİĞİNDE FAYDASI OLUYOR

Türkiye’de genel olarak yemeklerde baharat kullanımın fazla olduğu ve geçiş dönemlerinde baharatların dengeli kullanımında vücuda faydası olduğunu açıklayan Avcı şunları söyledi:

“Kültürümüzde yağlı, baharatlı şeylerin tüketimi çok fazla. Aslında baharat çok eski dönemlerde bir statü göstergesi olup sadece zengin insanların sofrasında bulunuyordu. Geçmişte baharat yolunda bunun ticareti yapılıyordu. Bu da baharatın ne kadar önemli olduğunun göstergesiydi. Baharatlar doğru tüketildiğinde faydası oluyor. Sindirimi ve metabolizmayı hızlandırıcı etkisi vardır. Haliyle kilo vermeye de yardımcı olur. Baharat çok tüketildiği zaman mide problemleri yaşayabilirler. Özellikle mide problemi olan insanlar çok fazla baharat tüketmeleri var olan problemi daha fazla arttıracaktır. Yemeklerde oldukça az tuz ekleyip baharat miktarını bir tık arttırdığınızda en azından tuzluğun varlığını anlamayacaklar.”

YANLIŞ ALIŞKANLIKLAR RÜTİN HALE GELİNCE OBEZİTE KAÇINILMAZ OLUR

Obezitenin dünya genelinde bir problem olduğunu, yanlış alışkanlıkların rütin haline getirilince obeziteye yol açtığını ve geçiş dönemlerinde insanların daha fazla dikkat etmesi gerektiği bilgisini veren Semira Avcı “Obezite sadece Türkiye’de değil dünya çapında da büyük bir problem. Sadece Obezite ile kalınmayıp yanında birçok hastalığı da getirebiliyor. Bunlar diyabet, kalp damar hastalıkları ve uyku apnesi gibi hastalıkları da beraberinde getirebiliyor. Bedenin kütle endeksi diye bir durumu var. Bu endeks 30'un üzerinde çıktığı zaman bu kişinin obez olduğunu gösterir. Aslında obezite bir anda oluşan bir durum değil. Yanlış alışkanlıkları rutin hale getirdiğimiz zaman obezite istemediğimiz halde hayatımıza girebiliyor. Yanlış alışkanlıklar ise çalışan insan nüfusu fazla olduğu zamanlarda, kişinin ev yemeklerinden uzaklaşmasına neden olup kişinin dışarıdan beslenmesine neden olur” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME PROGRAMI YAPIYORUZ

Ayrıca iş koşullarının obeziteyi tetiklediğini fakat bu durumu doğru bir beslenme sayesinde riskleri aza indirebileceğini söyleyen Avcı sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Sürekli masa başında çalışan insanların hareket etmedikleri için hareketsizlik oluyor. Bunu rutin haline getirdiğimiz zaman vücuttaki yağ kütle endeksi de bununla beraber olarak artıyor. Bu durumda obezite kaçınılmaz oluyor. Biz bu durumlarda diyetisyenler olarak kişinin beslenme tedavisini uyguluyoruz. Yani bu hastalıkta her kişiye özel bir beslenme programı var. Bize geldikleri zaman biz kişinin fiziksel özelliklerini, kilosuna, boyuna ve fiziksel aktivite derecesine göre bir beslenme programı hazırlıyoruz. Ömürleri boyunca diyet yapamayacakları için sürdürülebilir beslenme programı yapıyoruz. Bu beslenme programına alıştıkları zaman onlar için bu süreç daha kolay olacaktır.”

SİNAN CİN

# Geçiş dönemleri# Diyetisyen# Semira Avcı# Semira Avcı